Proton Pompasi İnhibitörlerinin Akılcı Olmayan Kullanımı

13:21 pharmak 0 Comments



Medscape'de peşpeşe yayınlanan proton pompası inhibitörlerinin (PPİ) uzun dönem kullanımlarına dair derlemelerden sonra Pharmaceutical Journal of Clinical Pharmacist isimli çok sevdiğim bir dergide de benzer bir derleme okuduktan sonra özet babında bir şeyler yazmaya karar verdim.
PPİ'lar sadece hastanelerimizde değil dünya genelinde de en çok kullanılan ve reçete edilen ilaç gruplardan birisi. Kısa dönemde belirgin yan etkileri olmamakla birlikte uzun dönem kullanımlarında ciddi sıkıntılara yol açabilecekleri pek çok yayında ifade edildi ve edilmeye de devam ediyor.

proton pump inhibitor ile ilgili görsel sonucu

PPİ'lar 1980'lerde piyasaya giren ve kısa zamanda oldukça popüler olan ilaçlardan. Mide duvarında bulunan parietal hücrelerdeki H+/K+-ATP azları bloke ederek gastrik asit sekresyonunu inhibe ederler. Peptik ülser, özofajit ve gastroözefagal reflü tedavisinde oldukça etkilidir. Bununla birlikte Helicobacter pylori eradikasyonun vazgeçilmezlerinden olmasının yanı sıra NSAIİ'ların gastrointestinal sistem üzerindeki olumsuz etkilerinden korunmak için de oldukça önemlidir. Kullanım alanlarından da görebileceğiniz üzere PPİ'lar genellikle kısa dönem kullanılmaktadır. Barrett özefagus gastrinoma ve eozinofilik özefajit gibi ciddi hastalıkların haricinde kullanım süresi 8 haftayı geçmez, geçmemelidir.

Geçerse ne olur? Bu sorunun doğrudan cevabı olmasa da uzun süre PPİ kullanımının olumsuz olarak nitelendirebileceğimiz sonuçlarına dair pek çok yayın var. PLOS One isimli Stanford Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada uzun dönem PPİ kullanan hastalarda kalp krizi olasılığında %16,  kalp krizi mortalitesinde ise 2 kat daha fazla artış oranı tespit edilmiş. Demans ve PPİ kullanımına dair bir bağlantı olduğunu iddia eden 2015 tarihli JAMA Neurology yayınında 11 yıl boyunca takip edilen 200000 hastada PPİ kullanımı ve demans arasında bağlantı bulunmuş.

Uzun dönem PPİ kullanımı ile ilgili aslında en çok karşılaştığım yayınlar böbrek üzerindeki olumsuz etkilere dair olanlardı. Bunlardan en güncellerinden birisi olan  JAMA İnternal Medicine'da Ocak 2016'da yayınlanan makalede uzun dönem PPİ kullanımı ile kronik böbrek hastalıkları arasındaki ilişki incelenmiş. Yapılan bilimsel çalışmada prospektif ve epidemiyolojik bir araştırma olan ARIC çalışmasındaki 10482 denekte PPİ kullanan ve kullanmayan hastalarında kronik böbrek hastalıkları oranları incelenmiş. Bu çalışma yaklaşık 14 yıl boyunca sürmüş ve PPİ kullanımı yıllar geçtikçe belirgin şekilde artmış. ARIC çalışmasının aslında aterosklerotik hastalıkların nedenlerini araştırma amacı ile yapıldığını ve deneklerin genellikle obez ve tansiyon ilacı kullanan bireyler olduğunu da ilave edelim. Çalışma sonucu elde edilen bulgular Geisenger Health System tarafından yürütülen 248751 denekle yapılan çalışmadan elde edilen veriler ile tekrarlanmış. Sonuç olarak uzun dönem PPİ kullanımı ile kronik böbrek hastalığının görülme riskinin yükselmesi arasında bir bağlantı bulunmuş.

Yukarıda bahsettiğim araştırmaların yanı sıra Clostridium difficile enfeksiyonlarına yatkınlık, artmış fraktür riski (kalsiyum emiliminin azalması ile ilişkili olduğu düşünülüyor), akut interstisyal nefrit, hücresel yaşlanmanın artışı gibi de pek çok vaka ve önerme ile karşı karşıyayız.
Akılcı ilaç kullanımı denilince akla ilk olarak antibiyotikler gelmesi elbette anlaşılır bir durum. Ancak dikkatleri artık antibiyotik dışı ilaçların da akılcı kullanımlarına doğrultmak lazım. Acil servislerde tedaviyi garantilemek ya da NSAİ kaynaklı gastrik yan etki riskini minimize etmek için uygulamaların yanı sıra her reçeteye PPİ yazılmasının da önüne geçilmeli.

Faydalınalan Kaynaklar:
  • http://www.pharmaceutical-journal.com/opinion/insight/time-to-halt-the-overprescribing-of-proton-pump-inhibitors/20201548.article
  • http://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0124653
  • http://www.medscape.com/viewarticle/859438
  • http://www.aahs.org/medstaff/wp-content/uploads/PPIAlzheimer2016.pdf
  • http://archinte.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=2481157
  • http://www.medscape.com/viewarticle/863151

0 yorum: